Ilayda
New member
Saç Faul Neresi? – Bir Hikâyenin İçinde Kalan Soru
Selam dostlar,
Uzun zamandır şöyle içimden geçen bir hikâyeyi sizlerle paylaşmak istiyordum. Belki bazılarınız “Saç faul neresi?” diye sorunca gülümseyecek, kimileriniz ise “Ben de bunu çok düşündüm” diyecektir. Çünkü bu sadece bir futbol terimi değil; bazen ilişkilerde, bazen dostluklarda, bazen de kendi içimizde yaşadığımız sınır ihlallerinin adı aslında…
O yüzden, gelin bu akşam, kahvelerimizi alalım ve bir hikâyenin içine birlikte dalalım.
---
Bir Akşamüstü Sahasında Başlayan Hikâye
Okan ve Elif, uzun yıllardır birlikte olan bir çiftti. Okan stratejik düşünen, her problemi çözülmesi gereken bir denklem gibi gören bir adamdı. Hayatta her şeyin bir planı, her adımın bir hesabı olmalıydı onun için. Elif ise duygusal, insanlara temas eden, empatiyle konuşan bir kadındı. Onun için bazı sorunlar çözülmezdi, sadece anlaşılırdı.
Bir akşamüstü, Okan arkadaşlarıyla halı sahada maçtayken Elif kenarda onları izliyordu. Okan’ın bir pozisyonda rakibine biraz sert girdiğini gören Elif, tribünden bağırdı:
— “Okan, saç faul neresi?!”
Okan dönüp baktı, gülümsedi. “Saç faul” diye bir şey yoktu tabii ama Elif’in kastettiği, “gereksiz, yersiz bir faul”dü. Fakat o an Okan bunu anlamadı.
— “Ne saçmalıyon Elif, oyundayız şu an!” diye bağırdı sinirle.
Belki de o an, ilişkilerinde yıllardır süren farkın sembolüydü: Biri kurallara, diğeri duygulara inanıyordu.
---
Okan’ın Dünyası: Çözümlerle Kurulu Bir Kale
Okan için hayat bir maç gibiydi. Her şeyin bir stratejisi, bir sonucu olmalıydı. Hata affedilmezdi, duygular oyunun gidişatını bozar, kontrolü kaybettirirdi. Elif ağladığında bile, “Ağlayarak hiçbir şeyi çözemezsin” derdi.
Bir gün Elif’in iş yerinde zor bir gün geçirdiğini öğrenince, onu motive etmek için uzun bir plan yaptı: birlikte spor salonuna gidecek, ardından film izleyeceklerdi.
Ama Elif sadece sessizce oturup yanında biri olsun istemişti.
Okan bunu anlamadı.
“Bir şeyler yapalım,” dedi.
Elif ise sadece, “Hiçbir şey yapmadan yanımda olur musun?” diye sordu.
İşte “saç faul” tam da burada başladı.
Çünkü bazen, karşındakinin isteğini anlamadan “iyi niyetli” bir müdahale yapmak, tıpkı sahada gereksiz bir faul gibiydi. Niyet iyi olsa da oyun duruyordu.
---
Elif’in Dünyası: Kalbe Dokunan Sessizlik
Elif’in sevgiyi anlama biçimi farklıydı. Onun için birinin yanında sessizce durması bile büyük bir destektir.
Bir gün Okan, “Ne istiyorsun benden?” diye sorduğunda Elif gülümsedi:
“Anlamanı istiyorum. Çözmeni değil.”
Okan bu cümleyi kafasında defalarca döndürdü. Onun için “anlamak” ve “çözmek” aynı şeydi. Ama Elif’in gözlerinde o gece başka bir anlam vardı.
Çünkü bazen birinin içindekini çözmek değil, sadece orada kalmak gerekirdi.
---
Saç Faulün Gerçek Yeri
Okan bir gün maçta yeniden rakibine faul yaptı. Hakem düdüğü çaldı.
Rakibi dönüp gülümseyerek, “Hocam, bu saç faul ya!” dedi.
Okan dondu kaldı. O kelime yine yankılanmıştı kulaklarında.
Eve gittiğinde Elif yoktu. Masanın üzerinde bir not buldu:
“Bazen saç faul, sadece oyunu değil, kalbi de durdurur.”
Okan o an anladı.
Bazı şeyleri çözmeye çalışırken, aslında duyguları bastırdığını…
Bazı fauller oyun için gereksiz, bazı cümleler ise kalp için fazlaydı.
---
Forumdaşlara Bir Soru
Siz hiç “saç faul” yaptınız mı?
Birini düzeltmeye çalışırken, onu kırdığınız oldu mu?
Belki niyetiniz güzeldi ama sonuçta oyunu durdurdunuz, değil mi?
Ben bu hikâyeyi yazarken düşündüm; belki “saç faul” dediğimiz şey, sevgiyi yanlış yerde kullanmak.
Bazen bir sözü söylememek gerekir, bazen bir adımı atmamak. Çünkü her faul, oyun dışı bırakır; bazen de kalpleri.
---
Bir Son Cümle: Hayatın Sahasında
Okan ve Elif belki başka hikâyelerin kahramanı oldular, kim bilir.
Ama o akşam, “saç faul neresi” diye başlayan cümle, hayatın içinde yankılanmaya devam etti.
Her defasında biri birine fazla müdahale ettiğinde, bir dost, bir sevgili ya da bir anne-baba…
O soruyu hatırladım:
“Saç faul neresi?”
Belki de cevap şu:
“Kalbin sınırını geçtiğin yer.”
---
Siz Ne Düşünüyorsunuz Forumdaşlar?
Okan haklı mıydı, Elif mi?
Bir ilişkide “çözüm bulmak” mı yoksa “hissetmek” mi daha önemli?
Yorumlarınızı merak ediyorum. Çünkü belki hepimiz bir yerde “saç faul” yaptık.
Ve belki de bu hikâye, hepimizin içinde küçük bir hakemin sessiz düdüğünü duyurur…
Selam dostlar,
Uzun zamandır şöyle içimden geçen bir hikâyeyi sizlerle paylaşmak istiyordum. Belki bazılarınız “Saç faul neresi?” diye sorunca gülümseyecek, kimileriniz ise “Ben de bunu çok düşündüm” diyecektir. Çünkü bu sadece bir futbol terimi değil; bazen ilişkilerde, bazen dostluklarda, bazen de kendi içimizde yaşadığımız sınır ihlallerinin adı aslında…
O yüzden, gelin bu akşam, kahvelerimizi alalım ve bir hikâyenin içine birlikte dalalım.
---
Bir Akşamüstü Sahasında Başlayan Hikâye
Okan ve Elif, uzun yıllardır birlikte olan bir çiftti. Okan stratejik düşünen, her problemi çözülmesi gereken bir denklem gibi gören bir adamdı. Hayatta her şeyin bir planı, her adımın bir hesabı olmalıydı onun için. Elif ise duygusal, insanlara temas eden, empatiyle konuşan bir kadındı. Onun için bazı sorunlar çözülmezdi, sadece anlaşılırdı.
Bir akşamüstü, Okan arkadaşlarıyla halı sahada maçtayken Elif kenarda onları izliyordu. Okan’ın bir pozisyonda rakibine biraz sert girdiğini gören Elif, tribünden bağırdı:
— “Okan, saç faul neresi?!”
Okan dönüp baktı, gülümsedi. “Saç faul” diye bir şey yoktu tabii ama Elif’in kastettiği, “gereksiz, yersiz bir faul”dü. Fakat o an Okan bunu anlamadı.
— “Ne saçmalıyon Elif, oyundayız şu an!” diye bağırdı sinirle.
Belki de o an, ilişkilerinde yıllardır süren farkın sembolüydü: Biri kurallara, diğeri duygulara inanıyordu.
---
Okan’ın Dünyası: Çözümlerle Kurulu Bir Kale
Okan için hayat bir maç gibiydi. Her şeyin bir stratejisi, bir sonucu olmalıydı. Hata affedilmezdi, duygular oyunun gidişatını bozar, kontrolü kaybettirirdi. Elif ağladığında bile, “Ağlayarak hiçbir şeyi çözemezsin” derdi.
Bir gün Elif’in iş yerinde zor bir gün geçirdiğini öğrenince, onu motive etmek için uzun bir plan yaptı: birlikte spor salonuna gidecek, ardından film izleyeceklerdi.
Ama Elif sadece sessizce oturup yanında biri olsun istemişti.
Okan bunu anlamadı.
“Bir şeyler yapalım,” dedi.
Elif ise sadece, “Hiçbir şey yapmadan yanımda olur musun?” diye sordu.
İşte “saç faul” tam da burada başladı.
Çünkü bazen, karşındakinin isteğini anlamadan “iyi niyetli” bir müdahale yapmak, tıpkı sahada gereksiz bir faul gibiydi. Niyet iyi olsa da oyun duruyordu.
---
Elif’in Dünyası: Kalbe Dokunan Sessizlik
Elif’in sevgiyi anlama biçimi farklıydı. Onun için birinin yanında sessizce durması bile büyük bir destektir.
Bir gün Okan, “Ne istiyorsun benden?” diye sorduğunda Elif gülümsedi:
“Anlamanı istiyorum. Çözmeni değil.”
Okan bu cümleyi kafasında defalarca döndürdü. Onun için “anlamak” ve “çözmek” aynı şeydi. Ama Elif’in gözlerinde o gece başka bir anlam vardı.
Çünkü bazen birinin içindekini çözmek değil, sadece orada kalmak gerekirdi.
---
Saç Faulün Gerçek Yeri
Okan bir gün maçta yeniden rakibine faul yaptı. Hakem düdüğü çaldı.
Rakibi dönüp gülümseyerek, “Hocam, bu saç faul ya!” dedi.
Okan dondu kaldı. O kelime yine yankılanmıştı kulaklarında.
Eve gittiğinde Elif yoktu. Masanın üzerinde bir not buldu:
“Bazen saç faul, sadece oyunu değil, kalbi de durdurur.”
Okan o an anladı.
Bazı şeyleri çözmeye çalışırken, aslında duyguları bastırdığını…
Bazı fauller oyun için gereksiz, bazı cümleler ise kalp için fazlaydı.
---
Forumdaşlara Bir Soru
Siz hiç “saç faul” yaptınız mı?
Birini düzeltmeye çalışırken, onu kırdığınız oldu mu?
Belki niyetiniz güzeldi ama sonuçta oyunu durdurdunuz, değil mi?
Ben bu hikâyeyi yazarken düşündüm; belki “saç faul” dediğimiz şey, sevgiyi yanlış yerde kullanmak.
Bazen bir sözü söylememek gerekir, bazen bir adımı atmamak. Çünkü her faul, oyun dışı bırakır; bazen de kalpleri.
---
Bir Son Cümle: Hayatın Sahasında
Okan ve Elif belki başka hikâyelerin kahramanı oldular, kim bilir.
Ama o akşam, “saç faul neresi” diye başlayan cümle, hayatın içinde yankılanmaya devam etti.
Her defasında biri birine fazla müdahale ettiğinde, bir dost, bir sevgili ya da bir anne-baba…
O soruyu hatırladım:
“Saç faul neresi?”
Belki de cevap şu:
“Kalbin sınırını geçtiğin yer.”
---
Siz Ne Düşünüyorsunuz Forumdaşlar?
Okan haklı mıydı, Elif mi?
Bir ilişkide “çözüm bulmak” mı yoksa “hissetmek” mi daha önemli?
Yorumlarınızı merak ediyorum. Çünkü belki hepimiz bir yerde “saç faul” yaptık.
Ve belki de bu hikâye, hepimizin içinde küçük bir hakemin sessiz düdüğünü duyurur…