Olaf Scholz Pekin'de özel gözlem altında

Kutuplar

Global Mod
Global Mod
Çinli filozof ve askeri stratejist Sun Tzu, “Düzensizliği düzen ile, aceleciliği ise sakinlikle karşılayın” diyor. Onun klasiği “Savaş Sanatı” artık 2000 yıldan daha eski ve iyi okunan Olaf Scholz'un bu küçük kitabı bildiği varsayılabilir. Her durumda, Şansölye bu hafta sonu Çin'e yapacağı ziyaret sırasında bu tavsiyeyi kesinlikle dikkate alacaktır. Düzeni ve sükuneti korumak, özellikle tüm dünyada artan düzensizlik ve tehlikeler göz önüne alındığında, Şansölye'nin zevkine uygun bir düsturdur.


Daha sonra okuyun Reklamcılık


Daha sonra okuyun Reklamcılık


Almanya için Çin, en önemli ve aynı zamanda en zor ülkelerden biri. Ekonomik olarak Çin olmadan çok az şey işe yarar veya hiçbir şey işe yaramaz. Çok sayıda Alman şirketi büyük pazara bağımlı, hatta ürünlerini orada satabilmeye bağımlı. Geçmişte iş beklentileri o kadar cazipti ki, Alman şirket yöneticileri Pekin'deki hükümete neredeyse her türlü tavizi veriyordu. Bazıları sonradan pişman oldu.

Aynı zamanda Çin, Alman tüketiciler için de giderek daha önemli hale geliyor. Alman süpermarketlerinin ve büyük mağazalarının Uzak Doğu'dan gelen ucuz plastikle dolup taştığı günler geride kaldı. Bugün Çin yüksek teknoloji sunuyor ve ekonominin giderek daha fazla sektöründe Alman endüstrisinin yalnızca ciddi değil, aynı zamanda baskın bir rakibi haline geliyor. Çin devletinin patent hakları, çevre koruma veya uluslararası rekabet standartları konusunda bu kadar titiz olmaması, şirketlerinin küresel genişlemesine yardımcı oluyor.


Daha sonra okuyun Reklamcılık


Daha sonra okuyun Reklamcılık

Nereye baksanız sorun var


Ekonomik farklılıklar büyük, siyasi farklılıklar daha da büyük. Onlarca yıldır şikayet edilen Çin'deki insan hakları ihlallerine ek olarak, rejim son zamanlarda dış dünyaya karşı giderek daha saldırgan hale geldi. Pekin'in Afrika'da, Asya'da ve Avrupa'da nüfuzunu genişletme arzusu var. Tayvan'a karşı bariz savaş tehditleri var. Ve Rusya'nın Ukrayna ile savaşta görünürde sarsılmaz bir desteği var.

Almanya, Avrupa ve Batı bu zahmetli ve aynı zamanda bu kadar önemli ülkeyle nasıl başa çıkmalı? Sadece dünyanın güvenliği değil, gelecek nesillerin refahı da bu soruya bağlıdır.

Saf değil, orası kesin. Özellikle Berlin, Batılı ortakları tarafından özel bir inceleme altında ve bunun da haklı sebepleri var. Rusya politikası söz konusu olduğunda Almanya, “ticaret yoluyla değişim” yaklaşımıyla büyük bir felakete uğradı ve Çin'e bağımlılığı kat kat arttı.

Tüm farklılıklara rağmen iletişimde kalın


Pekin'le uğraşırken sağlıklı bir güvensizlik ve tırmanma durumunda sofistike önlemler alınması kuşkusuz gerekli. Aynı zamanda ABD politikasının bir parçası gibi rejime düşmanca davranmanın da pek bir anlamı yok. Çin olmadan Batı, iklim değişikliği, türlerin yok olması, açlık ve savaşlar gibi dünyanın en büyük sorunlarından hiçbirini çözemeyecek.


Daha sonra okuyun Reklamcılık


Daha sonra okuyun Reklamcılık


Bu nedenle, tüm farklılıklara rağmen Xi Jinping hükümetiyle görüşmeye devam etmek doğru. Alman etkisi sınırlı olabilir ama Pekin'de Almanya Şansölyesi değilse bile hangi Batılı devlet başkanının sesi hâlâ duyuluyor? Bir zamanlar Gerhard Schröder'in yaptığı gibi kendinizi kandırmanıza ya da Angela Merkel'in yaptığı gibi Çin'e kur yapmanıza gerek yok. Birbirinizle konuşmak, kendi bakış açınızı netleştirmek ve olası ortak noktaları aramak yeterlidir.

Sun Tzu, “Kendinizi ve düşmanınızı biliyorsanız, yüzlerce savaşın sonucundan korkmanıza gerek yoktur” diye yazıyor. İdeal olarak, savaştan tamamen kurtulacaksınız.
 
Üst