Bir telefon satın alırken kullanım alışkanlıklarımıza bakılırsa bir epey farklı özelliğine bakarız. Kimimiz için kıymetli olan kamera performansıyken kimisi telefonun işlemcisine göz atıp ne kadar kuvvetli olduğuyla ilgilenir.
Herkes için ortak olan soru ise ‘şarjı ne kadar gidiyor?’ olur. Nihayetinde günün her saati elimizde olan bir aygıtın ne kadar mühlet dayanacağını bilmek önemlidir… Ancak bu bahiste bir sorun var; evvelce günlerce giden telefon şarjları artık taş çatlasın iki gün dayanıyor. Bu da kullanım oranı düşükse gerçekçi bir süre. Uygun de, daima para harcayıp telefonları geliştiren teknoloji devleri, niye günlerce yetecek bataryalar geliştirip üretemiyor?
Öncelikle şu ‘şarjın evvelden günlerce dayanması’ konusuna bakalım;
Aslında bu sorunun karşılığını kestirim etmek çok kolay, biliyor da olabilirsiniz. Lakin biz bir daha de üstünden geçelim.
Eskiden telefonlar fazlaca daha ‘küçük’ bataryalara sahip bulunmasına rağmen günlerce şarj etmemize gerek kalmıyordu. Bu da günümüzde kimi vakit günde iki sefer şarj ettiğimiz telefonları düşününce ister istemez akıllara bu soruyu getiriyor.
Ancak evvelce telefonlar sadece ‘telefon’du. Akıllı değildi…
Eskiden telefonları sadece ‘alo’ demek için ya da sms atmak için kullanıyorduk. Haydi bilemedin yılan oynamak için… Artık ise aklınıza gelebilecek her şeyi telefonlarımız ile yapıyoruz ve bu da oldukça daha kuvvetli işlemcilere, ekranlara gerek olduğu manasına geliyor. Haliyle telefonun kullandığı güç de artıyor. Yani aslında bu sıradan birinci sorunun en sıradan cevabı bu.
Telefon bataryaları aslında gelişiyor. Ancak telefonların öbür bir fazlaca donanım özelliği daha hızlı gelişiyor… Daha fazla güç tüketimi, daima artan ekran mühletleri ile telefon kullanım yöntemlerimiz… Bunların her biri bataryalar ne kadar gelişirse gelişsin, hayli da uzun gidememesine niye oluyor.
‘E bu biçimde bir daha günlerce yetecek kadar kuvvetli bataryalar yapsınlar’
Haklı olarak aklınıza gelecek ikinci soru da bu. Hatta ‘yepyeni ve daha kuvvetli bir batarya teknolojisi geliştirildi’ haberlerini görür görmez insan ister istemez ‘biz niye bakılırsamiyoruz o kuvvetli bataryaları’ diye de düşünüyor. Ama bu sorunun bir sürü mantıklı karşılığı var. Gelin hepsine tek tek bakalım.
Öncelikle, daha kuvvetli batarya ‘daha büyük batarya’ demek
İlk münasebetimiz bu. Akıllı telefonların boyutları bir yere kadar büyüdü, lakin bu telefonların eski tabirle ‘cep telefonu’ olarak kalabilmesi için bir de hudut var sonuçta. Bu da haliyle telefonlara konulabilecek bataryalar için bir boyut limiti oluşturuyor.
Aynı biçimde daha ince ve yavaşça telefonlar da yıllar içerisinde değişen estetik algısı ve kullanım rahatlığı sebebiyle pek çoğumuzun göz attığı bir kriter. Daha kuvvetli bir batarya için bu da bir öbür mani.
Lityum iyon bataryalarda telefonlar için azamî kapasite sonuna büyük oranda ulaştık
Telefon bataryalarında uzun yıllardır lityum iyon bataryalar kullanılıyor. Günümüzde bilhassa amiral gemilerinde 5000-6000mAh düzeyinde çok kuvvetli bataryalar kullanılıyor. Gelinen noktanın ise lityum iyon bataryalardan alınabilecek azamî randıman noktasının doruklarında olduğu söyleniyor.
Lityum iyon bataryalarda ‘sıkıştırılabilecek gücün‘ bataryanın yapısı sebebiyle bir sonu var. Daha fazla güç sıkıştırılamadığı için, bataryaların da belirli bir limitte kalması aslında pek normal…
Yok mu öbür bir batarya teknolojisi, onu yapsınlar bu biçimde…
Tabii ki daha kuvvetli, daha küçük ve daha uzun ömürlü bataryalar için bir epey çalışma yürütülüyor. Standart lityum iyon bataryaların yerini alacak katı hal bataryaları için farklı malzemelerle geliştirmeler yapılıyor. Laboratuvar ortamında âlâ sonuç veren kimi bataryalar da karşımıza çıkıyor.
Ancak bataryalar için bir fazlaca farklı başlığın kıymetlendirilmesi gerekiyor. Yeni bir bataryanın günümüz ortalama kullanım mühleti ile hayli daha fazla gün boyunca şarj edilmeden kullanılabilir olması tek kıstas değil. Bunun yanında performansı nasıl etkilediği, şarj edilerek ne kadar yıl boyunca sağlıklı bir biçimde çalışabileceği üzere sayısız etken bedellendiriliyor.
Ayrıca yeni bir hammade ile yeni bir batarya üretmenin üreticiler için de hazırlanılması gereken bir müddetç olacağı, epey sayıda donanımın bir ortada çalıştığı telefonlarda uyumluluk için çalışmalar yapılması gerekeceği üzere sayısız adımı da atlamamak gerekiyor.
Tabii ki bir de maliyet konusu var. Akıllı telefonların meblağlarının makul bir düzeyde tutulması tüketici açısından pek değerli.
Her ne kadar ülkemizde bu bizim için gülünecek bir şey haline gelmiş olsa da, dünya genelinde tüketiciler için akıllı telefonların fiyatlarının ruhsal bir üst limiti var ve üreticiler bunu aşmayı fazlaca da göze alamıyor. Hatta hatırlıyorum, iPhone meblağları birinci sefer 1000 doları gördüğünde şok tesiri yaratmış ve Apple ABD’de hayli reaksiyon toplamıştı…
Kullanıcı için şarj satın alma davranışında fazlaca da tesirli değil
Açıkçası bir başka değerli münasebet ise şarjı günlerce gidecek telefonların tüketici için bir ‘ihtiyaç’ haline gelmemiş olması ve satın alma davranışına direkt bir etkisinin olmayacak olması. Doğal ki o denli bir telefon çıksa her insanın dikkatini çeker lakin şu an için tüketicilerden bu biçimde ağır bir talep yok.
Şarjı yaklaşık bir gün giden, ortalama kullanım müddeti göz önüne alındığında bataryası iki yıl kadar verimli çalışabilen bir telefon, herkes için kâfi görünüyor.
Bataryalar yerine şarj teknolojileri gelişiyor
Teknoloji devleri, bataryaların performansını sınırsız artıramasalar da yeni şarj teknolojileri ile bu açığı kapatıyorlar. Artık bir epey yeni jenerasyon telefon bir saatten kısa müddette şarj oluyor. Hızlı şarj, temassız şarj üzere teknolojiler yardımıyla telefonu ortada bir şarja takmak o kadar da büyük bir sorun değil. Yani üstte da bahsetmiş olduğumiz üzere, daha kuvvetli batarya büyük bir gereksinim olmuyor.
Belki de şarj teknolojileri gelişmese ve bir telefonun şarj alması saatler sürseydi, bu biçimde buna daha epeyce muhtaçlık duyulurdu, lakin o denli değil.
Uzun lafın kısası, devam eden AR-GE çalışmaları ile doğal ki önümüzdeki süreçte fazlaca daha kuvvetli, oldukca daha uzun ömürlü bataryalar yeni dal normali halini alacak. Lakin o bataryalarla birlikte telefonları kullanma formumuz de tahminen de bir daha değişmiş olacak… Bekleyip bizi nelerin beklediğini bakılırsaceğiz.
Herkes için ortak olan soru ise ‘şarjı ne kadar gidiyor?’ olur. Nihayetinde günün her saati elimizde olan bir aygıtın ne kadar mühlet dayanacağını bilmek önemlidir… Ancak bu bahiste bir sorun var; evvelce günlerce giden telefon şarjları artık taş çatlasın iki gün dayanıyor. Bu da kullanım oranı düşükse gerçekçi bir süre. Uygun de, daima para harcayıp telefonları geliştiren teknoloji devleri, niye günlerce yetecek bataryalar geliştirip üretemiyor?
Öncelikle şu ‘şarjın evvelden günlerce dayanması’ konusuna bakalım;
Aslında bu sorunun karşılığını kestirim etmek çok kolay, biliyor da olabilirsiniz. Lakin biz bir daha de üstünden geçelim.
Eskiden telefonlar fazlaca daha ‘küçük’ bataryalara sahip bulunmasına rağmen günlerce şarj etmemize gerek kalmıyordu. Bu da günümüzde kimi vakit günde iki sefer şarj ettiğimiz telefonları düşününce ister istemez akıllara bu soruyu getiriyor.
Ancak evvelce telefonlar sadece ‘telefon’du. Akıllı değildi…
Eskiden telefonları sadece ‘alo’ demek için ya da sms atmak için kullanıyorduk. Haydi bilemedin yılan oynamak için… Artık ise aklınıza gelebilecek her şeyi telefonlarımız ile yapıyoruz ve bu da oldukça daha kuvvetli işlemcilere, ekranlara gerek olduğu manasına geliyor. Haliyle telefonun kullandığı güç de artıyor. Yani aslında bu sıradan birinci sorunun en sıradan cevabı bu.
Telefon bataryaları aslında gelişiyor. Ancak telefonların öbür bir fazlaca donanım özelliği daha hızlı gelişiyor… Daha fazla güç tüketimi, daima artan ekran mühletleri ile telefon kullanım yöntemlerimiz… Bunların her biri bataryalar ne kadar gelişirse gelişsin, hayli da uzun gidememesine niye oluyor.
‘E bu biçimde bir daha günlerce yetecek kadar kuvvetli bataryalar yapsınlar’
Haklı olarak aklınıza gelecek ikinci soru da bu. Hatta ‘yepyeni ve daha kuvvetli bir batarya teknolojisi geliştirildi’ haberlerini görür görmez insan ister istemez ‘biz niye bakılırsamiyoruz o kuvvetli bataryaları’ diye de düşünüyor. Ama bu sorunun bir sürü mantıklı karşılığı var. Gelin hepsine tek tek bakalım.
Öncelikle, daha kuvvetli batarya ‘daha büyük batarya’ demek
İlk münasebetimiz bu. Akıllı telefonların boyutları bir yere kadar büyüdü, lakin bu telefonların eski tabirle ‘cep telefonu’ olarak kalabilmesi için bir de hudut var sonuçta. Bu da haliyle telefonlara konulabilecek bataryalar için bir boyut limiti oluşturuyor.
Aynı biçimde daha ince ve yavaşça telefonlar da yıllar içerisinde değişen estetik algısı ve kullanım rahatlığı sebebiyle pek çoğumuzun göz attığı bir kriter. Daha kuvvetli bir batarya için bu da bir öbür mani.
Lityum iyon bataryalarda telefonlar için azamî kapasite sonuna büyük oranda ulaştık
Telefon bataryalarında uzun yıllardır lityum iyon bataryalar kullanılıyor. Günümüzde bilhassa amiral gemilerinde 5000-6000mAh düzeyinde çok kuvvetli bataryalar kullanılıyor. Gelinen noktanın ise lityum iyon bataryalardan alınabilecek azamî randıman noktasının doruklarında olduğu söyleniyor.
Lityum iyon bataryalarda ‘sıkıştırılabilecek gücün‘ bataryanın yapısı sebebiyle bir sonu var. Daha fazla güç sıkıştırılamadığı için, bataryaların da belirli bir limitte kalması aslında pek normal…
Yok mu öbür bir batarya teknolojisi, onu yapsınlar bu biçimde…
Tabii ki daha kuvvetli, daha küçük ve daha uzun ömürlü bataryalar için bir epey çalışma yürütülüyor. Standart lityum iyon bataryaların yerini alacak katı hal bataryaları için farklı malzemelerle geliştirmeler yapılıyor. Laboratuvar ortamında âlâ sonuç veren kimi bataryalar da karşımıza çıkıyor.
Ancak bataryalar için bir fazlaca farklı başlığın kıymetlendirilmesi gerekiyor. Yeni bir bataryanın günümüz ortalama kullanım mühleti ile hayli daha fazla gün boyunca şarj edilmeden kullanılabilir olması tek kıstas değil. Bunun yanında performansı nasıl etkilediği, şarj edilerek ne kadar yıl boyunca sağlıklı bir biçimde çalışabileceği üzere sayısız etken bedellendiriliyor.
Ayrıca yeni bir hammade ile yeni bir batarya üretmenin üreticiler için de hazırlanılması gereken bir müddetç olacağı, epey sayıda donanımın bir ortada çalıştığı telefonlarda uyumluluk için çalışmalar yapılması gerekeceği üzere sayısız adımı da atlamamak gerekiyor.
Tabii ki bir de maliyet konusu var. Akıllı telefonların meblağlarının makul bir düzeyde tutulması tüketici açısından pek değerli.
Her ne kadar ülkemizde bu bizim için gülünecek bir şey haline gelmiş olsa da, dünya genelinde tüketiciler için akıllı telefonların fiyatlarının ruhsal bir üst limiti var ve üreticiler bunu aşmayı fazlaca da göze alamıyor. Hatta hatırlıyorum, iPhone meblağları birinci sefer 1000 doları gördüğünde şok tesiri yaratmış ve Apple ABD’de hayli reaksiyon toplamıştı…
Kullanıcı için şarj satın alma davranışında fazlaca da tesirli değil
Açıkçası bir başka değerli münasebet ise şarjı günlerce gidecek telefonların tüketici için bir ‘ihtiyaç’ haline gelmemiş olması ve satın alma davranışına direkt bir etkisinin olmayacak olması. Doğal ki o denli bir telefon çıksa her insanın dikkatini çeker lakin şu an için tüketicilerden bu biçimde ağır bir talep yok.
Şarjı yaklaşık bir gün giden, ortalama kullanım müddeti göz önüne alındığında bataryası iki yıl kadar verimli çalışabilen bir telefon, herkes için kâfi görünüyor.
Bataryalar yerine şarj teknolojileri gelişiyor
Teknoloji devleri, bataryaların performansını sınırsız artıramasalar da yeni şarj teknolojileri ile bu açığı kapatıyorlar. Artık bir epey yeni jenerasyon telefon bir saatten kısa müddette şarj oluyor. Hızlı şarj, temassız şarj üzere teknolojiler yardımıyla telefonu ortada bir şarja takmak o kadar da büyük bir sorun değil. Yani üstte da bahsetmiş olduğumiz üzere, daha kuvvetli batarya büyük bir gereksinim olmuyor.
Belki de şarj teknolojileri gelişmese ve bir telefonun şarj alması saatler sürseydi, bu biçimde buna daha epeyce muhtaçlık duyulurdu, lakin o denli değil.
Uzun lafın kısası, devam eden AR-GE çalışmaları ile doğal ki önümüzdeki süreçte fazlaca daha kuvvetli, oldukca daha uzun ömürlü bataryalar yeni dal normali halini alacak. Lakin o bataryalarla birlikte telefonları kullanma formumuz de tahminen de bir daha değişmiş olacak… Bekleyip bizi nelerin beklediğini bakılırsaceğiz.