Danimarka’daki gibi bir iltica dönüşü mü?

Kutuplar

Global Mod
Global Mod
Federal Meclis’teki Birlik parlamento grubu, eski SPD lideri Sigmar Gabriel’in mülteci politikasını değiştirme önerisini memnuniyetle karşıladı. CDU/CSU parlamento grubunun ilk meclis başkanı Thorsten Frei, Almanya yazı işleri ağına (RND) “1990’ların başındaki gibi ortak bir çözüm” umduğunu söyledi. O dönemde Birlik ve SPD, Temel Yasa’daki sığınma maddesine ilişkin kısıtlamalar konusunda ilk kez anlaşmıştı.


Devamını Okuyun


Devamını Okuyun


Frei, “Elimiz uzanıyor” dedi. Umarım Gabriel’in müdahalesi özellikle kendi partisinde duyulur.”

Gabriel “partiler arası yeni yollar” çağrısında bulunuyor


Eski SPD lideri, RND ile yaptığı bir röportajda, genel olarak bir bireyin sığınma hakkını sorgulamış ve “20. yüzyıldan kalma kurallarımız 21. yüzyılın zorluklarıyla uyuşmuyor” demişti.


Devamını Okuyun


Devamını Okuyun


Gabriel’e göre Almanya, Danimarka örneğini izleyerek bu konuda “taraflar arasında yeni yollar aramalı”. Önerdiği çizgi, “sığınma yanlısı sahneden yüksek sesli protestoları” tetikleyecekti. Bununla birlikte, uzun vadede, zekice hazırlanmış yeni bir mülteci politikası, gerçekten ihtiyacı olanlara anında daha fazla yardım ederse, ahlaki açıdan eskisinden daha üstün bile olabilir” dedi.

CDU’lu siyasetçi Frei, “Gabriel yüzde 100 haklı” dedi. Mülteci politikasının, aktörlerin soyut tutumlarıyla değil, eylemlerinin somut sonuçlarıyla değerlendirilmesinin zamanı geldi.

Frei bireysel sığınma haklarını sorgulamıştı


Temmuz ayında, Frankfurter Allgemeine Zeitung’daki bir makalesinde Frei, bireysel sığınma hakkının yurtdışındaki insani yardım önlemleriyle değiştirilmesi çağrısında bulundu. O zaman artık Avrupa topraklarında bir başvuruda bulunmak mümkün olmayacak ve artık sosyal yardım almak mümkün olmayacaktır. Bunun yerine Almanya ve Avrupa, “devletlerin büyük mülteci akınlarıyla istikrarsızlaştırıldığı durumlarda tam olarak yardım etmelidir”.

Frei ayrıca yeni bir düzenlemenin etik niteliğini vurguladı. Mevcut iltica yasası, tüm insanların en zayıfını dezavantajlı duruma düşüren “son derece insanlık dışı bir seçim” yapıyor: “Çok yaşlı, çok zayıf, çok fakir veya çok hasta olanın hiç şansı yok.”

CDU başkanlık üyesi Jens Spahn da hafta sonu göçmenlik konusunda daha katı kısıtlamalar için kampanya yürüttü. Bild am Sonntag’a verdiği demeçte, “Almanya’nın bu tamamen kontrolsüz sığınmacı göçüne bir ara vermesi gerekiyor” dedi. Savaş veya şiddetle travmatize olmuş insanların topluma ve işgücü piyasasına entegrasyonu zaman ve çok fazla kaynak gerektirir. Bu ancak “ilave sığınmacıların sayısı önemli ölçüde azalırsa” işe yarayabilir. Spahn, Avrupa’da yılda 300.000 ila 500.000 mülteciyi alıp dağıtmayı savundu. İnsanlar Birleşmiş Milletler mülteci teşkilatını seçmelidir.


Devamını Okuyun


Devamını Okuyun


Danimarka’da, Başbakan Mette Frederiksen’in iktidardaki Sosyal Demokratları, 2019’dan bu yana kesinlikle sınırlayıcı bir göç politikası izliyor. Sonuç olarak, sağcı popülistlerin oy oranı yüzde 2,6’ya düştü.

Gabriel, Danimarka’da “hukuk yolu” görmüyor


Gabriel, Danimarka Sosyal Demokratlarının artık yasal bir yol izlediği yönündeki eleştirileri kabul etmiyor. Eski dışişleri bakanı RND’ye şunları söyledi: “Bence komşu ülkelerimizdeki tartışmalara biraz daha saygılı yaklaşmalıyız. İsveç’e bakın, Hollanda’ya bakın. Gururlu bir özgürlük geleneğine sahip ülkeler, göç politikasında 180 derecelik bir dönüş yaptı. Nedenini merak ediyorum? Bu modern toplumlar kendi iç özgürlüklerini, sosyal uyumlarını ve kimliklerini savunmakla ilgilenirler.”

Gabriel şunu vurguladı: “Avrupa içindeki sınırları açık tutmak isteyenler, onları sert ve tavizsiz bir şekilde kontrol etmeli ve her Frontex operasyonunu insanlık dışı olarak eleştirmemelidir.”
 
Üst