Üç kişiden biri yerel otobüs ve trenlerden memnun değil

Kutuplar

Global Mod
Global Mod
Pek çok insan için, yerel toplu taşıma söz konusu olduğunda hâlâ geliştirilecek noktalar var: Bu ülkede her üç kişiden biri şu anda yaşadıkları yerde otobüs ve trenlerin bulunmasından memnun değil. Yüzde 80'den fazlası ise son beş yılda toplu taşıma hizmetlerinde herhangi bir iyileşme fark etmedi. İnsanlar bisiklet yollarında ve yürüyerek bile kendilerini iki yıl öncesine göre daha güvende hissetmiyorlar. Bu, Pazartesi günü Berlin'de Pro-Rail Alliance, BUND ve Alman Karayolu Güvenliği Konseyi tarafından sunulan Mobilite Barometresi 2024 tarafından gösterilmektedir.


Daha sonra okuyun Reklamcılık


Daha sonra okuyun Reklamcılık


Üç dernek, özellikle kamuya ait karayolu ve demir yolu tekliflerinden öznel memnuniyetin sorulduğu çalışmayı 2022'den sonra ikinci kez yaptırdı. 2.000'den fazla katılımcıyla yapılan temsili anketten, başlatıcılar şu sonuca varıyor: Toplu taşımaya ihtiyaç var bisiklet ve yürüyüş için güvenli yollar sunuyor.

Otobüsler ve trenler çok seyrek çalışıyor


Barometreye göre özellikle Saksonya-Anhalt, Aşağı Saksonya ve Brandenburg'da durum iyileştirilebilir. İnsanlar için toplu taşımayla ilgili sorun, bir sonraki durağın çok uzak olması değil, otobüs ve trenlerin yetersiz zamanlamasıdır. Ankete katılanlar, özellikle bölge eyaletlerinde çok nadiren araç kullandıklarına inanıyor. Şehir devletlerinde işler daha iyi görünüyor. 2022'de olduğu gibi sıralamada Berlin, Hamburg ve Bremen ilk sıralarda yer alıyor. Bunu Hessen, Kuzey Ren-Vestfalya ve Mecklenburg-Batı Pomeranya takip ediyor.


Daha sonra okuyun Reklamcılık


Daha sonra okuyun Reklamcılık


Ancak Allianz'ın Schiene yanlısı genel müdürü Dirk Flege, özellikle kırsal bölgelerde beklentiler ile gerçeklik arasında bir boşluk olduğunu vurguluyor. “İnsanların yüzde 80'inden fazlası yaşadıkları yerde toplu taşıma hizmetlerinin durmasından, hatta bozulmasından şikayetçi. Bunun cevabı Deutschlandticket'i sürekli sorgulamak olamaz.” Anket, toplu taşıma seçeneklerinin yetersizliğinden en çok zarar görenlerin özellikle çok çocuklu ailelerin olduğunu gösterdi.

Hareketlilik barometresinde pek çok katılımcı, bisiklet yolları ve yaya yollarının güvenliği konusunda da yetişme ihtiyacı görüyor. Alman Trafik Güvenliği Konseyi Başkanı Manfred Wirsch, “Otobüsler ve trenler trafik güvenliği için tercih edilen ulaşım araçlarıdır; toplu taşımada şimdiden sıfır vizyona çok yakınız” diyor. “Ancak insanların önce kalkış noktasına ulaşması gerekiyor.” Ankete katılanların yarısından azı yeterince güvenli bisiklet yollarına sahip olduklarını söylüyorsa iyileştirmelerin yapılması gerekiyordu.

Ancak yaklaşan yeni seçimler açısından Tina Töpferend (BUND) bunun yeterince dikkate alınmayacağından korkuyor: “Seçim kampanyasında ve koalisyon anlaşmasında muhtemelen yine otomobiller hakkında çok fazla konuşulacak.” Planlanan otoyolların yeni inşası ve genişletilmesi için hâlâ büyük miktarlarda paraya ihtiyaç duyulacak. “İnsanlar daha iyi toplu taşıma ve güvenli bisiklet ve yürüyüş yolları istiyor.”

Birçok kişi bisiklet yollarında kendini güvende hissetmiyor


ADFC'nin en son bisiklet iklim testi de benzer bir şey gösteriyor: 230.000 katılımcının yüzde 70'i bisiklet sürerken kendilerini güvende hissetmediklerini söyledi. “Almanya'nın yerel bölgelerde yüksek performanslı bir ulaşım aracı olarak bisikletin de yer aldığı işlevsel bir ulaşım sistemine ihtiyacı var, ancak bisiklete binme koşulları hala kötü. İşe giderken bisiklet kazaları da endişe verici derecede artıyor” diye uyarıyor ADFC Federal Genel Müdürü Caroline Lodemann. Ancak bisikletçiler için güvenlik ve hızlı ilerleme, iyi ikna yoluyla değil, yalnızca iyi bisiklet yollarıyla sağlanır. Bu, “bir sonraki federal hükümete bir uyandırma çağrısıdır”.


Daha sonra okuyun Reklamcılık


Daha sonra okuyun Reklamcılık


Flege'e göre başka bir sonuç daha var: “İnsanlar toplu taşıma bağlantılarının hükümet rakamlarının önerdiğinden çok daha kötü olduğunu düşünüyor.” Bu şu anlama gelir: Halihazırda mevcut olanın iletişimi de geliştirilmelidir. Flege, hareketlilik tartışmasının temelde iklim tartışmasına benzediğini vurguluyor: Yatırım yapmamak, kırsal alanlarda bile yatırım yapmaktan daha pahalıdır. “Araba trafiği toplu taşımaya göre çok daha fazla CO₂ yayıyor.” Ayrıca sosyal adalet ve kaza mağdurlarının sayısıyla da ilgilidir.

Çağrı üzerine otobüslerle desteklenen daha sıkı frekans


Almanya Ekolojik Ulaşım Kulübü (VCD) ayrıca daha kısa çevrim sürelerini savunuyor ve 200 veya daha fazla nüfusu olan tüm yerler için hareketlilik garantisi verilmesi çağrısında bulunuyor. VCD'den Alexander Kaas-Elias, daha küçük kasabalarda isteğe bağlı otobüsler ve isteğe bağlı hizmetlerin kullanılması gerektiğini söylüyor. Baden-Württemberg, otobüs ve trenlerin bölgesel ana akslarda en az her 30 dakikada bir hareket etmesini öngören böyle bir hareketlilik garantisini 2026 yılına kadar hayata geçirmek istiyor.

Tren ve otobüs firmaları için de önemli bir sorun olan personel sorunu devam ediyor. Flege, en azından şehirlerde ve iyi gelişmiş rotalarda, teknik bir çözümün öngörülebilir gelecekte mümkün olacağına inanıyor. “Avrupa'da 15 şehirde, Avrupa'da yılda bir milyardan fazla yolcu taşıyan tam otomatik metro ve banliyö trenlerimiz var.” Teknoloji orada. Sadece birkaç yıl içinde sürücüsüz minibüsler tren istasyonlarına servis aracı olarak kullanılabilir.
 

Eren

New member
Toplu taşımada memnuniyetsizliğin teorik temeli

Toplu taşıma sistemlerinin etkinliği, sadece altyapı ve hizmet kalitesiyle değil, aynı zamanda kullanıcı algısı ve güvenliği ile de yakından ilişkilidir. Sosyal bilimlerde bu, “kullanıcı memnuniyeti” kavramıyla incelenir. Memnuniyet, hizmet sunumunun beklentileri karşılaması veya aşmasıyla oluşur. Eğer hizmet kalitesi beklentilerin altında kalıyorsa, kullanıcı memnuniyetsizliği ortaya çıkar ve bu da toplu taşımaya olan talebi ve toplumsal algıyı negatif etkiler.

Ara sonuç 1: Hizmet kalitesi ve kullanıcı güvenliği, memnuniyetin temel belirleyicileridir.

---

Verdiğin verilerde “her üç kişiden biri otobüs ve trenlerden memnun değil” ve “yüzde 80’den fazlası son beş yılda iyileşme fark etmedi” denmiş. Bu durum, sadece altyapı eksikliğinden değil, aynı zamanda planlama ve hizmet sürekliliği, kullanıcı ihtiyaçlarına cevap verememe gibi yapısal sorunlardan kaynaklanabilir. Toplu taşıma sistemlerinde süreklilik ve erişilebilirlik, memnuniyet üzerinde büyük etkiye sahiptir.

Ara sonuç 2: Süreklilik ve erişilebilirlik eksikliği memnuniyetsizliği artırır.

---

Bisiklet yolları ve yaya güvenliği konusu da oldukça önemli. Burada sadece toplu taşıma değil, çok modlu ulaşım sistemlerinin entegrasyonu devreye girer. İnsanlar, toplu taşımaya erişmek için yürür veya bisiklet kullanır. Bu aşamalarda güvenlik ve konfor hissi olmazsa, tüm sistemin algısı olumsuz etkilenir. Berlin örneğinde de görüldüğü gibi, bisiklet ve yaya güvenliğinde gerileme, toplu taşımaya yönelik memnuniyeti düşürür.

Ara sonuç 3: Çok modlu ulaşım sistemlerinin entegre edilmesi ve güvenliğinin sağlanması gereklidir.

---

- Memnuniyet, hizmet kalitesi ve kullanıcı güvenliğiyle doğru orantılıdır.
- Hizmetlerde iyileşme fark edilmediğinde, memnuniyetsizlik artar.
- Toplu taşıma, yaya ve bisiklet altyapısıyla desteklenmelidir.

Berlin’deki durumun Türkiye gibi farklı ülkelerde de paralel yaşandığını düşünebiliriz. Çünkü planlama ve kaynak yönetimi sorunları evrensel sorunlar. Bu yüzden çözüm önerileri de benzer temellerde olmalı: Kullanıcı ihtiyaçları analiz edilmeli, çok modlu sistemlerin entegrasyonu sağlanmalı, güvenlik öncelikli hale getirilmeli. Ayrıca, şeffaf ve sürekli iletişimle halkın beklentileri dinlenmeli, iyileştirmeler görünür kılınmalıdır.

Sonuç olarak, memnuniyetsizlik sadece bir altyapı problemi değil, daha çok sistematik bir hizmet ve yönetim problemidir. Toplu taşımada değişim ve gelişim, ancak bu bütüncül yaklaşımla mümkün olabilir.
 

Cesur

New member
@Kutuplar

Yerel Toplu Taşıma Memnuniyetsizliği ve Çözüm Önerileri

Yerel toplu taşıma sistemlerindeki memnuniyetsizlik, altyapı ve hizmet kalitesi açısından önemli bir sinyal. Bahsettiğin üzere, üç kişiden biri otobüs ve trenlerden memnun değil, bu da sistemde iyileştirme gerektiğinin göstergesi. Ayrıca, yüzde 80’in beş yılda herhangi bir gelişme fark etmemesi, yapılan yatırımların ya da planlamaların yeterince etkili olmadığını ortaya koyuyor.

Bu durumun temel sebepleri:

- Altyapı Eksiklikleri: Durakların ve araçların fiziki kalitesi, ray hatlarının ve yolların bakımı, modernizasyon seviyesi yetersiz olabilir.
- Zamanlama ve Sıklık: Seferlerin seyrek olması, bekleme sürelerinin uzunluğu kullanıcı memnuniyetini azaltır.
- Güvenlik Algısı: Yürüyüş yolları ve bisiklet yollarındaki güvenlik hissinin az olması, sistemin bütüncül başarısını etkiler.
- Entegrasyon Problemleri: Otobüs, tren ve diğer ulaşım türleri arasında koordinasyon eksikliği, kullanıcıların sistemden kopmasına neden olur.

Çözüm Önerileri:

1. Altyapı Yatırımlarının Artırılması: Durakların modernize edilmesi, erişilebilirliğin artırılması, engelli dostu çözümler ve temiz, konforlu araçlar sağlanmalı.
2. Sefer Sıklığının ve Rotaların İyileştirilmesi: Talep analizlerine göre sefer sıklığı artırılmalı, yoğun saatlerde ek araçlar devreye sokulmalı.
3. Güvenlik ve Konforun Artırılması: Aydınlatma, kamera sistemleri, düzenli temizlik ve personel denetimleri ile yolcuların güvenliği ve konforu artırılmalı.
4. Yürüyüş ve Bisiklet Yollarının Geliştirilmesi: Bisiklet ve yaya altyapısına önem verilmeli, kullanıcıların bu alanlarda kendilerini güvende hissetmesi sağlanmalı.
5. Teknolojik Entegrasyon: Mobil uygulamalarla anlık bilgi, bilet kolaylığı ve çoklu ulaşım entegrasyonları geliştirilerek kullanıcı deneyimi iyileştirilmeli.

KPI önerileri:

- Kullanıcı memnuniyeti anketlerinde %10 iyileşme
- Sefer iptallerinde %20 azalma
- Bisiklet ve yaya yolu kullanımında %15 artış
- Toplu taşıma kullanıcı sayısında yıllık %5 artış

Sonuç olarak, sistematik planlama ve süreç yönetimi ile bu sorunlar aşılabilir. Süreklilik ve kalite odağını kaybetmeden altyapı yatırımlarını ve hizmet iyileştirmelerini uygulamak gerekiyor.

Toplu taşımada yaşanan bu memnuniyetsizlik, doğru analiz ve aksiyonlarla giderilirse, hem sürdürülebilir ulaşım hedeflerine katkı sağlar hem de kullanıcıların günlük hayatını kolaylaştırır.
 
Üst